Psikolojik destek almak için illa ki bir tanı almak gerekir mi?
Psikolojik destek almak için
Hayır, psikolojik destek almak için mutlaka bir tanı almış olmanız gerekmez. Yaşadığınız duygusal zorluklar, stres, ilişki problemleri, iş hayatındaki sıkıntılar ya da hayatınıza yön vermekte zorlandığınız anlarda da terapiye başvurabilirsiniz. Uygun ücretli terapi seçenekleri, herkesin bu desteğe ulaşabilmesini kolaylaştırır.
Online terapi yüz yüze terapi kadar etkili mi?
Ne Kadar Etkili
Evet, birçok araştırma online terapinin yüz yüze terapi kadar etkili olduğunu göstermektedir. Özellikle ulaşım sorunu olanlar, evden çıkmak istemeyenler veya zaman kısıtlaması yaşayanlar için uygun ücretli online terapi, büyük kolaylık sağlar. Güvenli bir ortamda, gizlilik esasına göre yürütülür.
Terapist ile konuşacak bir şey bulamazsam ne olacak
Terapist ile konuşmalı
Bu endişe oldukça yaygındır ve terapistler bu duruma alışıktır. Terapist, sizinle birlikte süreci yönlendirir ve güvenli bir iletişim alanı kurar. Konuşacak bir şey bulamasanız bile, bu durumun kendisi bile terapide değerlendirilebilecek önemli bir konudur.
Terapi ne kadar sürer? İlk seansta her şey çözülür mü?
İlk seansta her şey çözülür mü
Terapi süresi kişiden kişiye, yaşanan sorunlara ve hedeflere göre değişir. Bazı danışanlar için birkaç seans yeterli olurken, bazıları için bu süreç daha uzun sürebilir. İlk seansta her şeyin çözülmesi beklenmemelidir; terapi bir süreçtir ve zamanla gelişir.
Aşk ve İlişkiler
Aşk ve İlişkiler

Aşk ve ilişkiler, insanların en derin duygusal bağlarını oluşturduğu, bazen karmaşık, bazen ise oldukça tatmin edici yolculuklar. Eğer aşk ve ilişkiler üzerine bir blog yazmak istersen, başlangıç olarak bazı temel temaları ele alabiliriz. İşte sana ilham verebilecek birkaç konu başlığı:

1. Aşkın Tanımı: Herkes İçin Aynı mı?

  • Aşkın evrensel bir tanımı var mı? Her bireyin aşkı algılayışı farklı mı? Aşkın psikolojik ve kültürel yönleri üzerine bir yazı yazılabilir.

2. İlişkilerde Sağlıklı İletişimin Önemi

  • Sağlıklı iletişim, ilişkilerin temel yapı taşlarından biridir. Etkili iletişimi geliştirmenin yolları, empati, açık fikirli olma gibi konulara değinebilirsin.

3. Aşkın Evrimi: İlk Başlangıçtan Derin Bağlara

  • Aşkın başlangıcı genellikle heyecan verici ve tutkuludur, ancak zamanla nasıl daha derin bir bağa dönüşür? İlişkilerde zamanla değişen dinamikler üzerine yazılar yazabilirsin.

4. Bağımsızlık ve Bağlılık Arasındaki Denge

  • Bir ilişkide hem bireysel alanı korumak hem de birbirine bağlı olmak bazen zorlayıcı olabilir. Bu dengeyi sağlamak hakkında öneriler sunabilirsin.

5. Romantik İlişkilerde Güven ve Sadakat

  • Güven, her ilişki için kritik bir unsurdur. Bir ilişkide güveni inşa etme, sadakati sağlama ve ihanetin etkilerini konu alabilirsin.

6. Aşkın Kimyası: Bilimsel Yönü

  • Aşkı anlamaya çalışan bilim insanlarının gözünden, beynimizde neler oluyor? Aşkın kimyası ve hormonların ilişkilerdeki rolü üzerine bir yazı yazılabilir.

7. Uzun Süreli İlişkilerde Tutkunun Sürdürülmesi

  • İlişkilerde zamanla tutkunun azalması normaldir, ancak bunu nasıl sürdürürüz? Yeni heyecanlar yaratma, romantizmi canlı tutma yolları hakkında yazılar yazılabilir.

8. Aşk ve Kendi Kendini Sevmek: İlişkilere Başlamadan Önce

  • İyi bir ilişki, önce sağlıklı bir birey olmayı gerektirir. Kendi kendini sevmenin, kendi değerini bilmenin ve ilişkilerde sağlıklı sınırlar koymanın önemi hakkında yazılabilir.

9. Farklı İlişki Modelleri: Monogami, Açık İlişkiler ve Diğerleri

  • Bugün birçok farklı ilişki modeli var. Monogami, açık ilişkiler, poliamori gibi konuları ele alarak, bu modellerin avantajları ve zorluklarını tartışabilirsin.

10. Aşk ve Teknoloji: Dijital İlişkiler

  • Sosyal medya, online tanışma uygulamaları ve dijital dünyanın ilişkiler üzerindeki etkisi üzerine bir yazı yazabilirsin. Dijital aşk nasıl şekillenir?

11. Zorluklar ve Çatışmalar: İlişkilerde Krizleri Yönetmek

  • İlişkilerde zaman zaman zorluklar ve çatışmalar kaçınılmazdır. Bu durumlarla nasıl başa çıkılabilir? Çatışma çözme teknikleri, anlayış ve sabır gibi konulara değinebilirsin.

12. Aşkın Sonu: Ayrılıklar ve Kalp Kırıklığı

  • Aşk bazen sona erer, ancak bu her zaman bir öğrenme fırsatıdır. Ayrılık sonrası iyileşme süreci, kalp kırıklığından ders çıkarma gibi konulara odaklanabilirsin.

Online Terapi ile Hayatınıza Yeni Bir Başlangıç Yapın
Yeni Bir Başlangıç
Online Terapi ile Hayatınıza Yeni Bir Başlangıç Yapın

Zihinsel sağlığınız, fiziksel sağlığınız kadar önemlidir. Ancak yoğun iş temposu, şehir içi trafik ya da zaman bulamama gibi nedenlerle terapiye başlamak ertelenebiliyor. İşte tam bu noktada online terapi, hayatınızı kolaylaştıran yeni nesil bir destek yöntemi olarak öne çıkıyor.

Online terapi nedir?

Online terapi, psikolojik danışmanlık hizmetlerinin dijital ortamda, genellikle video görüşme yoluyla sunulmasıdır. Pandemi ile birlikte daha yaygın hale gelen bu yöntem, artık sürdürülebilir bir alternatif değil, başlı başına güçlü bir tercih haline geldi.

Neden online terapi?

1. Zaman tasarrufu:
Ofise gitmek, trafikle uğraşmak ya da randevuya geç kalma gibi dertler yok. Sadece bilgisayarınızı veya telefonunuzu açmanız yeterli.

2. Yer bağımsızlık:
Tatile çıktığınızda, şehir dışında olduğunuzda ya da yurt dışında yaşadığınızda bile terapistinize ulaşabilirsiniz.

3. Daha az stresli başlangıç:
Bazı kişiler için bir terapi ofisine adım atmak zorlayıcı olabilir. Online terapi, bu süreci daha yumuşak bir şekilde başlatır.

4. Uygun ücretli seçenekler:
Online seanslar, genellikle yüz yüze terapilere göre daha ekonomik olabilir. Ayrıca paket seçenekleri ile bütçenize uygun çözümler sunar.

Online terapide hangi sorunlar ele alınabilir?

  • Depresyon ve kaygı bozuklukları

  • Panik atak

  • Travma sonrası stres bozukluğu (TSSB)

  • Özgüven sorunları

  • İlişki problemleri

  • Erteleme alışkanlığı

  • İş ve okul kaynaklı stres

  • Yas ve kayıp süreçleri

Online terapi gerçekten işe yarıyor mu?

Evet! Araştırmalar, özellikle bilişsel davranışçı terapi gibi yapılandırılmış yaklaşımların online ortamda en az yüz yüze kadar etkili olduğunu göstermektedir. Danışanların büyük kısmı, duygusal yüklerini daha hızlı ifade edebildiklerini ve daha kısa sürede rahatladıklarını belirtmektedir.

Uygun Ücretli Terapi’de sizi neler bekliyor?

  • 📱 Mobil uyumlu kolay randevu sistemi

  • 🎓 Uzman ve lisanslı psikolog kadrosu

  • 🔐 Gizlilik ve güvenlik ilkelerine tam uyum

  • 💬 Ön görüşme imkanı ile ihtiyacınıza özel eşleştirme

  • 💸 Bütçenize uygun seans ücretleri ve kampanyalar


Kendinize yatırım yapmanın tam zamanı

Unutmayın, zihinsel sağlığınıza yapacağınız yatırım; ilişkilerinizde, iş hayatınızda ve kişisel gelişiminizde büyük dönüşümlere yol açabilir. İster yoğun bir öğrenci, ister yoğun bir çalışan olun; artık terapi sizin programınıza uyum sağlıyor.

Kendinizle yeniden bağlantı kurmak, tek bir online seansla başlayabilir.

Online Psikoterapi
Gelişen Dünyada Ruh Sağlığınızı Evde Destekleyin
Online Psikoterapi: Gelişen Dünyada Ruh Sağlığınızı Evde Destekleyin

1. Online psikoterapi nedir?

Online psikoterapi, internet üzerinden görüntülü (Zoom, Teams vb.), sesli ya da metin tabanlı (e‑posta, chat) oturumlarla bireyin ruh sağlığına yönelik destek aldığı terapötik yaklaşımdır. Zaman ve mekân sınırı olmaksızın, konforlu ortamlarda profesyonel destek sunar.

2. Avantajları nelerdir?

  • Kolay erişim
    Coğrafi uzaklık artık sorun değil. İstanbul’dan Anadolu’nun herhangi bir ilçesine, küçük şehirlere ya da yurtdışına kadar erişim mümkün.

  • Rahat ve güvenli ortam
    Kendi evinizin huzurlu alanında terapi almak, bazı danışanlar için daha hızlı açılmayı sağlar.

  • Esnek zamanlama
    Mesai saatleri dışı, hafta sonu veya öğle molası saatlerinde planlayabileceğiniz terapiler, yoğun yaşam temposuna uyum sağlar.

  • Maliyet avantajı
    Seyahat gerektirmediği için ulaşım masrafı kalkar, özellikle de uygun fiyatlı danışan planlarımızda ekstra bütçe avantajı sağlar.

3. Online terapi kimler için uygun?

Danışan ProfiliNeden Uygun?
Ulaşım zorluğu yaşayanlarEvden çıkmadan erişim mümkün
Sosyal anksiyetesi olan bireylerYüz yüze ortam stresini azaltır
Yoğun çalışan profesyonellerEsnek saatli terapilerle uyum sağlar
Yurtdışında yaşayan Türk vatandaşlarıDil desteğiyle rahat etkileşim sağlar

4. Hangi terapi yöntemleri uygulanabilir?

  • Kognitif Davranışçı Terapi (CBT)

  • Kişilerarası Terapi (IPT)

  • EMDR (Travma terapilerinde)

  • Psikodinamik Yaklaşımlar

  • Çift ve Aile Terapisi (gruplar halinde)

  • Mindfulness odaklı destek programları

5. Alışma süreci nasıl işler?

  1. İlk tanışma
    Kısa bir ön görüşme ile ihtiyaçlarınız anlaşılır ve terapi sürecine yönlendirilirsiniz.

  2. Terapi planlaması
    Haftalık/2 haftada bir gibi düzenli oturum aralıkları belirlenir.

  3. Seans bitimi
    Oturum sonunda genellikle “ödevler” ya da seans dışı çalışma önerilir; ilerleme bu şekilde desteklenir.

  4. Denetim ve ölçüm
    Belli aralıklarla psikologla sürece dair geri bildirim alınarak, gerekirse plan revize edilir.

6. Online terapi neden etkili?

  • Araştırmalar, online CBT’nin sosyal anksiyete ve depresyon gibi sorunlarda yüz yüze terapi kadar etkili olduğunu gösteriyor.

  • Dünya Sağlık Örgütü gibi otoriteler, dijital terapiyi mental sağlığın geleceği olarak görüyor.

  • Otuz dakikalık yoğun bir video seans, motivasyon, duygu ve bilişsel değişim açısından güçlü bir etki yaratabilir.

7. Uygun Ücretli Terapi’de sizi neler bekliyor?

  • Ücretlendirme: İhtiyacınıza göre seans başına uygun fiyatlı paketler.

  • Gizlilik: Kişisel verileriniz 6698 sayılı KVKK kapsamında korunur.

  • Kolay kayıt süreci: Tek bir iletişim formu ile ilk adımı atar, online değerlendirme görüşmesiyle başlarsınız.

  • Profesyonel ekip: Lisanslı ve alanında deneyimli psikologlardan birebir destek.


Sonuç

Online psikoterapi, modern yaşam tarzı içinde ruh sağlığınızı korumanın pratik ve etkili bir yolu. Zaman, mekan veya ulaşım engelleri olmadan; hayatınıza uyumlu saatlerle uzman desteği alabilir, mental yükünüzü hafifletebilirsiniz.

Uygun Ücretli Terapi’de her adımda yanınızdayız. Merak ettiğiniz noktalar varsa, destek ekibimizle iletişime geçmekten çekinmeyin.

Hayatınıza daha fazla denge getirmek öyle uzaklarda değil; tek bir bağlantı uzağınızdayız.


Evden Psikolojik Destek Almanın Avantajları
Psikolojik Destek Almanın 7 Avantajı

Evden Psikolojik Destek Almanın 7 Avantajı

Günümüzde yoğun iş temposu, şehir hayatının stresi ve zaman kısıtlamaları nedeniyle birçok kişi psikolojik destek almakta zorlanıyor. Ancak teknolojinin sunduğu imkânlarla birlikte evden psikolojik destek alma seçeneği giderek yaygınlaşıyor. Peki, online terapi ya da online psikolojik danışmanlık hizmeti almanın avantajları nelerdir? İşte evden psikolojik destek almanın 7 önemli avantajı:

1. Zaman Tasarrufu

Online terapi sayesinde randevuya gitmek için zaman harcamanız gerekmez. Ulaşım için yol süresi ortadan kalkar ve böylece gününüzü daha verimli kullanabilirsiniz.

2. Mekân Esnekliği

İster evinizde, ister iş yerinizde ya da dilediğiniz herhangi bir yerde terapi seansına katılabilirsiniz. Kendi rahat ortamınızda olmanız terapi sürecinin daha etkili geçmesine de katkıda bulunur.

3. Gizlilik ve Mahremiyet

Birçok kişi psikolojik destek alma konusunda çekingen davranabiliyor. Online terapi, danışanlara daha yüksek bir gizlilik ve mahremiyet imkânı sunar. Kendi ortamınızda seansa katıldığınız için tanıdık biriyle karşılaşma kaygısı yaşamazsınız.

4. Daha Fazla Uzman Seçeneği

Bulunduğunuz şehirde sınırlı sayıda psikolog olabilir. Online platformlar sayesinde farklı şehirlerde hatta farklı ülkelerde çalışan uzman psikologlardan destek alma imkânınız olur.

5. Sürekliliğin Artması

Seyahat, iş yoğunluğu ya da fiziksel rahatsızlık gibi durumlar yüz yüze terapinin aksamasına neden olabilir. Online terapi ise esnek ve sürdürülebilir bir hizmet sunarak tedavi sürecinin devamlılığını sağlar.

6. Konfor Alanında Terapi

Kendi evinizin konforunda olmak, özellikle kaygı bozukluğu veya sosyal fobi gibi rahatsızlıklarda daha rahat bir başlangıç yapmanızı sağlar. Tanıdık ve güvenli bir ortamda olmak, terapiye daha açık ve istekli katılmanıza yardımcı olabilir.

7. Uygun Fiyat Seçenekleri

Evden alınan psikolojik destek hizmetleri, yüz yüze terapilere kıyasla daha uygun fiyatlı olabilmektedir. Ayrıca yol ve ulaşım masrafları da ortadan kalkar, böylece maliyet avantajı sağlar.

Sonuç

Evden psikolojik destek almak, modern hayatın getirdiği yoğunluk ve zorluklar karşısında oldukça pratik ve etkili bir çözüm sunar. Siz de hayatınıza daha fazla denge ve huzur katmak istiyorsanız online terapi yöntemlerini değerlendirebilir, evinizin konforunda uzman desteği alabilirsiniz.

Çocuklar İçin Online Psikolojik Danışmanlık Mümkün mü?
Çocuklar İçin Online Psikolog

Çocuklar İçin Online Psikolojik Danışmanlık Mümkün mü?

Teknolojinin gelişmesiyle birlikte psikolojik destek hizmetleri de online platformlara taşındı. Peki, çocuklar için online psikolojik danışmanlık gerçekten etkili ve güvenilir bir yöntem mi? Ebeveynlerin aklındaki bu önemli soruya birlikte bakalım.

Online Psikolojik Danışmanlık Nedir?

Online psikolojik danışmanlık, uzman psikologlar tarafından internet üzerinden görüntülü görüşmeler aracılığıyla sunulan bir terapi hizmetidir. Bu yöntem, özellikle pandemi dönemiyle birlikte popüler hale gelmiş ve her yaştan bireyin erişimine açılmıştır.

Çocuklar için online psikolojik danışmanlık ise, çocuğun yaşına ve ihtiyaçlarına uygun tekniklerle yürütülen özel bir süreçtir.

Çocuklar Online Terapiden Faydalanabilir mi?

Evet, çocuklar da online psikolojik danışmanlıktan büyük ölçüde fayda sağlayabilir. Uygun yöntemler ve araçlar kullanıldığında, online terapi yüz yüze görüşmeler kadar etkili olabilir. Burada önemli olan, terapistin çocuk psikolojisi konusunda deneyimli olması ve online platformda çalışacak becerilere sahip olmasıdır.

Online Terapi Hangi Durumlarda Uygulanabilir?

  • Kaygı ve stres yönetimi

  • Davranışsal problemler

  • Aile içi iletişim sorunları

  • Okul uyum problemleri

  • Sosyal beceri geliştirme

  • Travma sonrası destek

Bu ve benzeri durumlarda online psikolojik danışmanlık çocuklara yardımcı olabilir.

Online Psikolojik Danışmanlığın Avantajları

  • Zaman ve mekân esnekliği

  • Çocuğun rahat hissettiği ortamda terapi imkânı

  • Ulaşım sorununun ortadan kalkması

  • Daha fazla seans düzenleme kolaylığı

Nelere Dikkat Etmeli?

Ebeveynlerin dikkat etmesi gereken en önemli nokta, alanında uzman, lisanslı bir çocuk psikoloğu ile çalışmaktır. Ayrıca kullanılan online platformun güvenli ve çocuk dostu olması da önemlidir.

Sonuç: Çocuklar İçin Online Psikolojik Danışmanlık Etkili mi?

Günümüzün dijital çağında, çocuklar için online psikolojik danışmanlık etkili ve güvenli bir yöntem olarak öne çıkmaktadır. Doğru uzman ve uygun yöntemlerle uygulandığında çocukların duygusal ve psikolojik gelişimine olumlu katkılar sağlar.

Çocuğunuz için destek arıyorsanız, online danışmanlık seçeneğini de gönül rahatlığıyla değerlendirebilirsiniz.

Sevgi ve ilgi görmeyen çocuğun beyni yaşıtlarına göre daha küçük kalıyor❕
Klinik Psikolog Ceyda Bengi Şimşek

Sevgi ve ilgi görmeyen çocuğun beyni yaşıtlarına göre daha küçük kalıyor❕


Literatür incelendiğinde araştırmalar bebeklik döneminde bile sevginin ebeveynler tarafından özellikle ilk bakım veren kişinin annenin ilgi ve sevgiyi bize hissettirememesinden dolayı hem fiziki gelişimimiz hem de ruhsal anlamda sağlığımızı etkiliyor. Amerika'da Texas Children's Hospital'ın Psikiyatri Bölümü'nün Başkanı Profesör Bruce D. Perry, bir araştırma yaptı ve yapılan bir araştırma çocukların aile içinde sevgi ve ilgi ile büyümesinin ne kadar önemli olduğunu ortaya koydu. Sevgi ve ilgi ile büyüyen ve büyümeyen çocukların beyin gelişimi incelendi ve arada büyük bir fark olduğu görüldü. Bruce D. Perry, çocukların yetişmesinde sevginin ve ilginin beyin gelişimi için çok önemli olduğunu belirtti. Sevgi ve ilgi görmeyen bebeklerin beyni yeteri kadar gelişmiyor, çocuğun bağlanma sorunu ve sosyal izole bir hayat sürmesi oldukça mümkün görünüyor. Bu araştırmalar sonucunda, "sevgi ve ilginin" ne kadar değerli olduğu belirtiliyor. Nevrotik olarak da kişilik bozukluklarının birçoğu genetik faktörler haricince yaşanmış olan derin yaralar ve sevgi eksikliğinden kaynaklı olabiliyor. Sevgi görmemiş yetişkinler sevgisini yansıtmak istemiyor, hatta yaralanmamak için karşısındaki kişiyi yaralıyor devamlı. Alışmadığı bir durumun içine girmekten bile korkuyor. Hiç bilmediği bir duygunun içine girdiği zaman bocalıyor. Araştırmacılar ihmal edilmiş ve kötü muamele görmüş çocukların, hayatları boyunca psikolojik sorunlar yaşayabileceğini, bu durumun asosyallik ve depresyona yol açabildiğini söylüyor. Sağlıklı bir aile ortamında sevgi ve ilgiyle büyüyen çocuklar, özsaygısını kazanır, hoşgörülü olur. En önemlisi de sevmeyi öğrenir. Bencil olmaz ve paylaşmayı sever. Her zaman ne istediğini bilir ve hayatta kendi sınırlarını çizer. Böylece diğer insanların da saygısını görmüş olur. Toplumda bir birey olarak var olabilirler. Sevgisiz büyüyen çocuklar benlik algılarını yitirecekleri gibi kaybetme korkusunu da fazlaca yaşarlar. İstemedikleri halde kabul etme eğilimi gösterip zamanla kendilerini hep eksik görürler.  Çocukların beyin gelişimi ile ilgili; Yeni doğan bebeğin beyin ağırlığı 330 gram, bu ağırlık 2 yaşında 990 grama çıkıyor. İnsanların beyni hayatlarının ilk iki senesinde geliştiği kadar hiçbir zaman gelişmiyor. Altın yaşlar denilen ilk 2 – 3 seneden inanılmaz bir öğrenme ve gelişme kapasitesi var. İlk 3 sene beyindeki sinapslar, yani beyindeki sinir hücreleri arasındaki iletişim tüm insan hayatının en üst düzeyine ulaşıyor. 15 yaşından itibaren kullanılmayan kısımlarda bir düşüş yaşanıyor, yani bir ince ayara gidiliyor. 40’tan sonra ise artık yavaş yavaş var olanları kaybetmeye başlıyoruz.   Yaşlara göre beyin sinirleri arasındaki iletişim yoğunluğu farkı. Soldan sağa; yeni doğan, 3 yaş ve 15 yaş. Bebeklerin az ya da çok stimüle olması hem beyin gelişimleri hem davranışları üzerinde çok etkili. Sevgi ilgi gören anne babası ile vakit geçiren bebeklerin beyin faaliyetleri çok daha yoğun oluyor. Dolayısıyla çok daha fazla sinaps gelişiyor. İlk 3 sene çocuğunuza ayıracağınız vakit bu açıdan çok önemli. Ancak aşırı stimülasyon da çocukların beyin gelişimine zarar veriyor ve davranış bozukluklarını ortaya çıkarıyor. Aşırı stimülasyonun nedeni genelde dijital ekranlarla geçirilen zaman.

 

Klinik Psikolog Mehmet Keşan

Madde Bağımlılığının Dürtüsellik ve Duygu Düzenlemeye Etkisi
Klinik Psikolog Şükran Çankır

Madde Bağımlılığının Dürtüsellik ve Duygu Düzenlemeye Etkisi

Türkiye ve birçok ülkede artan madde kullanımı, bireylerin ve toplumun tıbbi, sosyal, hukuki ve güvenlik açısından zarar gördüğü ciddi bir halk sağlığı sorununa dönüşmektedir. Değişen ekonomik koşullar, teknolojinin hızla ilerlemesi, çeşitli madde türlerinin artması ve psikoaktif maddelere daha kolay erişilebilirlik gibi faktörler, madde kullanımını artıran etkenler arasında yer almaktadır. Eskiden sadece alkol ve sigara, ergenler için büyümenin bir parçası olarak kabul edilirken, günümüzde madde kullanımı da aynı şekilde algılanmaktadır. Bu etkenlerin birleşimi, madde kullanımının daha geniş topluluklara yayılmasına yol açmaktadır. Duygu düzenleme güçlüğü, literatürde madde kullanımı ile ilişkilendirilen ve üzerine pek çok araştırma yapılmış önemli bir değişkendir. Bir çalışmada, olumsuz durumlarla başa çıkmak için uygun baş etme stratejilerini bulmakta zorlanan bireylerin, düzenlenemeyen duygusal süreçlerden kaçınmak amacıyla psikoaktif maddelere eğilim gösterdiği ve bu durumun bağımlılıkla ilgili sorunların ortaya çıkmasına yol açtığı gözlemlenmiştir. Başka bir çalışmada ise yeme bozukluğu ve madde bağımlılığı olan yetişkinlerin, olumsuz duygusal süreçlerin etkisinden kaçınmak veya bu süreçleri yaşantılamamak için işlevsiz baş etme stratejilerine yöneldikleri ve bu nedenle yemek yeme veya madde kullanmayı, duygusal süreçleri yönetmek veya duygusal süreçlerden kaçınmak için bir tür araç olarak kullandıkları rapor edilmiştir. Araştırmalar, dürtüsellik ve madde kullanımı arasında güçlü bir ilişki olduğunu göstermektedir. Kollins'in (2002) çalışması, yüksek dürtüsellik düzeyine sahip bireylerde madde kullanım oranının arttığını ve madde kullanmaya başlama yaşının daha düşük olduğunu rapor etmektedir. Ayrıca, üniversite öğrencileri üzerinde yapılan bir başka çalışma, esrar kullanan öğrencilerin dürtüsellik düzeylerinin ve risk alma davranışlarının esrar kullanmayan öğrencilere göre daha yüksek olduğunu tespit etmiştir.Duygu düzenleme, duygusal deneyimleri kontrol edebilme, duyguları yönlendirebilme ve duygusal farkındalık becerisini içeren bir süreçtir. Aynı zamanda, amaçlı davranışlarda duygusal tepkileri takip edebilme, işlevsel bir şekilde değerlendirebilme ve başa çıkabilme yeteneğini ifade etmektedir. Bununla birlikte, duygu düzenleme rollerinde işlevsiz tutumlar ve davranışlar, hedefe yönelik davranışlarda zorluklar ve kaygı düzeylerini kontrol edememe gibi yetersizlikler, bağımlılığın ciddiyetini artırdığı gözlemlenmiştir.Madde kullanım bozukluğu tedavisinde kritik bir rol oynayan faktörlerden biri tedavi motivasyonudur. Tedavi motivasyonu, bireylerin tedaviye başlamalarını ve tedaviyi sürdürmelerini etkileyen önemli bir etkendir . Madde bağımlılığıyla mücadele eden bir kişi için psikoaktif maddeleri bırakmak hem zevk kaynağından feragat etmeyi hem de zorluklarla yüzleşmeyi gerektirmektedir. Bu nedenle, tedavi sürecini başlatma ve sürdürme isteğinin yüksek olması, tedavinin etkililiğinde kilit bir rol oynamaktadır.
Araştırmalar, genellikle dürtüsellik ile madde kullanım bozukluğu arasında güçlü bir ilişki olduğunu destekleyen veriler sunmaktadır. Bir çalışmada, madde kullanım bozukluğu teşhisi konmuş bireylerin, gecikmiş ödüllerin değerini azalttıkları (daha büyük gecikmiş ödülleri, daha küçük anlık ödüllerle değiştirerek) ve dürtüsel tepkileri kontrol etmede sorun yaşadıkları keşfedilmiştir. Benzer şekilde, madde kullanım bozukluğu teşhisi almış hastaların, normal popülasyona kıyasla, negatif aciliyet, kontrol eksikliği ve istikrarsızlık gibi dürtüsel davranışları daha yüksek düzeyde sergiledikleri gözlemlenmiştir.

 

Klinik Psikolog Şükran Çankır

Flört Şiddetine Maruz Kalan Bireylerin Benlik Saygıları Nasıl Etkilenmektedir ?
Klinik Psikolog Şükran Çankır

Flört Şiddetine Maruz Kalan Bireylerin Benlik Saygısı Nasıl Etkilenmektedir?

 

Literatürde flört şiddeti tanımı konusunda fikir birliğine varılmamış olması yapılan araştırmaları karmaşık hale getirmektedir. Bu terim, tehdit edici iletişim, sözlü taciz veya fiziksel saldırganlık gibi çeşitli davranışları içeren belirsiz bir kavramdır. Dolayısıyla, belirli bir tanım kriterine göre yapılan araştırmaların sonuçları, flört şiddetinin yaygınlık oranları açısından farklılık göstermektedir. Flört şiddeti, kişilerarası şiddet literatüründe yeterince temsil edilmese de son yıllarda araştırmacılar tarafından daha fazla incelenmektedir. Bu araştırmalar, dünya genelinde ciddi bir sosyal ve halk sağlığı sorunu olan fiziksel ve cinsel şiddeti, duygusal istismarı ve yakın partnerlerin kontrol edici davranışlarını içeren şiddetin varlığını göstermektedir. Dünya genelinde yapılan bir çalışmada, farklı popülasyonlardaki kadınların %10 ila %69'u hayatlarının bir döneminde yakın bir partner tarafından fiziksel saldırıya uğradıklarını bildirmişlerdir. Benzer şekilde, García-Moreno vd. (2005) tarafından yürütülen bir çalışma da kadınlara erkek partnerleri tarafından uygulanan şiddetin yaygın ve ciddi sonuçları olduğu ortaya koyulmuştur. 10 farklı ülkede ve 15 bölgede yapılmış olan çalışmada elde edilen sonuçlar ülkeler arasında ve ülkeler içinde büyük farklılıklar gösterse de kadınlara uygulanan şiddetin yaygın olduğunu göstermektedir. Benlik saygısı, kişinin kendisi hakkında yaptığı değerlendirmeleri içeren bir kavramdır ve kişinin kendine dair algısının hayata bakış açısını etkilediği için önemlidir. Benlik saygısını oluşturan önemli durumlar, kişinin kendini ne kadar onayladığı, başarabileceğine olan inancı, kendine olan sevgisi ve sevilebilir olup olmadığına dair inancıdır. Benlik saygısı, kişinin doğumundan itibaren içine doğduğu aile ortamı, ebeveyn yaklaşımları ve yaşantıları gibi değişkenlerle şekillenir. Bireyselliğe değer verilen, ihtiyaçları zamanında karşılanmış ve desteklenmiş bir aile ortamında büyüyen kişilerin benlik saygısı yüksek olurken, yeterli desteği alamamış ve travmatik yaşantılara maruz kalmış kişilerin benlik saygısı daha düşüktür.Çeşitli çalışmalar, flört şiddetinin kısa ve uzun vadede psikolojik ve fiziksel birçok soruna yol açtığını göstermektedir. Bu araştırmalar, özellikle kadınların ağır yaralanmalar yaşayabileceğini ve daha fazla sıkıntı çekebileceğini ortaya koymaktadır. Fiziksel ve psikolojik sonuçları akut ve kronik olabilen flört şiddeti, kadınlarda travma sonrası stres bozukluğu, depresyon ve intihar eğilimi gibi ciddi sağlık sorunlarına neden olabilir. Ayrıca, flört şiddetine maruz kalan kişilerin gelişimsel sorunlar ve psikolojik zorluklarla karşılaşabileceği de belirtilmektedir.Flört şiddeti özellikle genç çiftler arasında daha sık görülmektedir, ancak her yaş grubunda ortaya çıkabilir. Yapılan bir araştırmada, neredeyse tüm ülkelerde 15 ila 19 yaş arasındaki genç kadınların bir partner tarafından fiziksel veya cinsel şiddete maruz kalma riskinin daha yüksek olduğu ortaya konulmuştur.Flört şiddeti sadece erkeğin kadına uyguladığı şiddet olarak değerlendirilmemelidir, çünkü her iki cinsiyetin de birbirine şiddet davranışları uyguladığı bilinmektedir. Flört şiddeti, ailede şiddet öyküsü, düşük benlik saygısı, güvensiz bağlanma ve çocukluk çağı travmaları gibi çeşitli değişkenlerle ilişkilendirilmiştir. Ayrıca, çocukluk çağında şiddete maruz kalmış yetişkinlerin, flört ilişkilerinde şiddet davranışı gösterme olasılıklarının daha yüksek olduğu belirtilmektedir.

 

Klinik Psikolog Şükran Çankır